(a) girinti ve çıkıntılar, (yol) kıvrımlar, dönemeçler, köşe bucak. The ins and outs of a road.
(b) bütün ayrıntılar, incelikler, (bir şeyin) girdisi çıktısı. The ins and outs of a business/of politics. He knows all the ins and outs of his profession: Mesleğinin bütün inceliklerini bilir.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition